Yaratıcı Mülakat Soruları İle Baş Etmek

Yaratıcı Mülakat Soruları İle Baş Etmek

Harika bir atasözümüz var. “Avcı nice âl (hile) bilse, tilki onca yol bilir.” Diyor. Mülakata girenlerin; kitaplar, eğitimler, tavsiyeler ile hazırlandığı bir dünyada mülakat kurgusunu hazırlayanlar da kendi araçlarını sürekli olarak geliştirmeyi, adayı şaşırtmayı, ezberi bozmayı ve gerçekten doğru kişileri işe alabilmek için ellerinden geleni yapmayı hedefliyorlar.

Uzun süredir düşünme becerileri üzerine çalışan biri olarak şunu söyleyebilirim: Kişisel beyan bir kişinin yaratıcılık, analitik düşünme vb. bir yetkinliğe sahip olup olmadığını anlama konusunda yeterli değil. Yetkinliği ölçmeye yönelik standart araçların çoğunda da benzer bir durum söz konusu olunca adayı sınayacak yeni yollar bulmak ve denemek iyi bir seçenek olabiliyor.

Bu nedenle bir Zen Koanı gibi görünen, çözümü imkansız gibi duran sorular, mantık bulmacaları, bilmeceler özellikle yenilikçi, rekabetçi teknolojilerin kullanıldığı alanlarda çok gözde. Bu sektörlerde çalışanların varsayımları sorgulayabilmesi, farklı bakış açıları denemesi istendiği için kurumların işe alacakları çalışanları sorgulayan/sınayan araçlara başvurmaları son derece mantıklı, diğer yandan iş görüşmelerinin giderek daha karmaşık ve hatta saldırgan olduğu bir çağda bu tutum oldukça eğlenceli de.

Elbette düşünme becerilerinin farklı boyutlarını ölçmeyi hedefleyen bu denemeler sadece sorularla sınırlı kalmıyor. Bazen çok kısıtlı bir yönergeyle ve hazırlıksız şekilde adaylar beklemedikleri senaryolarla sınanabiliyor ve arka arkaya gözlenen bir dizi eylem sonucunda gerçek doğalarının ortaya çıkması ümit ediliyor.

Bu uygulamaların sadece Apple, Google, Microsoft gibi firmalarca kullanıldığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Ülke ve kültürden etkilenseler de; yaratıcılık, farkındalık, sonuç odaklılık, düşünme becerilerini kullanma, kriz yönetimi vb. gibi durumlara ilişkin bir bakış açısını çok kısa bir sürede görmeyi sağladıkları için iyi düşünülüp, hazırlanmış bu soruların kullanımı (bazen modaya uyma bazen de gerçekten amacına uygun nedenlerle) yaygınlaşıyor.

Meraklılar için birkaç örnek paylaşalım:

  • Bir saatliğine süper kahraman olma hakkınız var. Kim olmayı tercih edersiniz ve neden?
  • Türkiye’de ortalama bir günde kaç pizza tüketilmektedir?
  • Herkesin bir byte değerinde olduğunu biliyorsunuz. Sizce bu (X) şirketin byte değeri nedir?
  • Bir çekiçle çivinin toplam fiyatı 2,20 TL’dir ve çekiç, çividen 2 lira daha pahalıdır, bu durumda çivi kaç liradır?
  • Göldeki bir sandaldan suya atlarsanız, suyun seviyesi bundan nasıl etkilenir? Açıklayınız.
  • Bugün işteki ilk gününüz ve gelen haberler şöyle: “Önümüzdeki dört hafta içinde ortaya çıkacak bir salgında dünya nüfusunun %80’inin yaşamını kaybedeceği tahmin ediliyor, salgının çıkış noktası ve yayılma alanı belirsiz.” Ne yaparsınız?

İster merakınızdan, isterse gerçekten ihtiyaç duyduğunuz için bu tür bir soruyu yanıtlamak zorunda kalın işinizi zorlaştıracak temel tutum soruyla (veya mülakat yöneticisiyle) kavga etmek olacaktır J Önce niyeti anlamaya çalışın, sonra soruyu akılcı şekilde irdeleyin, soru sorun (yönergede aksi belirtilmemişse) ama –Bu soru saçma, -bu soruya yanıt verilemez vb.” türü bir cevap vermeyin. Unutmayın sorular bazen ilk bakışta saçma görünmeleri için dizayn edilmiş olabiliyorlar ve eğer soruya yanıt verilemeyeceğini düşünüyorsanız bu itirazınızı gerekçeleriyle aktarın ki karşınızdakiler de itirazınızın mantığını anlasınlar.

Sizden istenmiş olabileceğini tahmin ettiğiniz yanıtı, (ülke, kurum kültürü gibi faktörleri de göz ardı etmeden) gerekli veriler ve analiz eşliğinde paylaşın.

Çözüm yollarıyla ilgili farklı önerileriniz varsa: “-Şu da bir yanıt olabilir ancak benim tercihim budur.” Deyin ki gerçek tutum ve kararınız anlaşılsın.

Eğer iddia ettiğiniz yetkinliklere sahip olduğunuz konusunda karşınızdakileri ikna etmek istiyorsanız şimdiden konu üzerinde düşünmeye başlasanız iyi olur, çünkü yarın bir mülakatta kara kara düşünmenize yol açacak benzer bir soruyla karşılaşma olasılığınız oldukça yüksek, size mülakatlarınızda başarılar diliyor ve soruyoruz:

Mülakatınızı gerçekleştiren kişi sizinle iddiaya girmek istiyor ve şöyle diyor: 100 lirasına bahse girerim ki bana 200 lira verirsen sana 300 lira veririm.

İşe kabulünüz bu iddiadan kârlı olarak çıkmanıza bağlı.

Bahsi Kabul eder misiniz?